Peygamber (s.a.v) Efendimiz ve Misvak
Resûlullâh (s.a.v.) ihtiyaç anında hemen kullanabilmek için misvakını devamlı olarak yanlarında bulundururlardı. Sahâbîler de genellikle misvaklarını kulaklarının üzerlerine koyarlar ve her zaman için misvak kullanırlardı. İmâm-ı Şa’râni (k.s.) eserinde şöyle diyor: “Resûlullâh (s.a.v.) bizden (bu ümmetten) şöyle bir söz almıştır: Biz her abdest vakti devamlı misvak kullanacağız.”
Eğer misvakımızın düşüp kaybolma tehlikesi olursa onu bir iple boynumuza asacağız. Bu öyle bir sözdür ki bu konuda tüccarlar, âmirler ve memurlardan oluşan büyük bir topluluk gevşeklik göstermektedirler. Nitekim bu yüzden onların ağız kokuları pis ve tiksindirici bir hâl almaktadır. Bundan dolayı Allâh (c.c.)’ya, meleklere ve sâlih Mü’mînlere saygı ve edebde kusur edilmektedir. İbni Abbâs (r.a.) Hazretlerinden rivâyet olundu. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz buyurdu: “And olsun ki misvak kullanmakla emir olundum. Hatta misvak hakkında Kur’ân-ı kerimden üzerime bir âyet ineceğini veya vahiy geleceğini zannettim.” (Tergib ve Terhib tercümesi, hadis no: 329)
Misvak kullanmak Hanefi mezhebinde abdestin sünnetlerinden biridir. Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyet edildigine göre Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Eğer ümmetime zorluk vermeyecek olsaydım her abdest aldıklarında misvak kullanmalarını emrederdim.” (Buhârî, Müslim)
Şafiî mezhebine göre misvak namazın sünnetlerindendir. Malikî mezhebinde her namaz için müstehabdır. Hanbeli’de ise abdestin sünnetlerindendir. (Bahru’r-Râik: c. 1, s. 71, Kitâbü’l-Kâfî fi Fıkhı’l-Medîneti’l-Mâlikî: c.1, s. 142 Keşşâfü’l-Kinâ: c. 1, s. 152)46
Hz. Peygamber (s.a.v.)’in misvak hakkında yüzü aşkın hadîs-i şerîfi olduğu bilinmektedir.* Nitekim Muhbir-i Sâdık (s.a.v.): “Misvak konusunda size çok şey söyledim.” buyurmuşlardır. (Buhârî)
Fuhuş ve Kötülükten Korunma
Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Elbisenizi yıkayınız, saçlarınızı düzeltiniz, dişlerinizi misvakla temizleyiniz ve süsleniniz. Zirâ Benî İsrail’in erkekleri bu şeylere önem göstermedikleri için, onların hanımları fuhuşa düştüler.”(Cami‘u’s Sağir)
Hadisten şu anlaşılmaktadır; kişi temiz olmalı, caiz olan ölçüler içinde süslenmeli (kendisine güzel bir görüntü vermeli), dişlerini misvakla temizlemeli, böylece ağzındaki kötü kokuları gidermeli, kısaca kendisine kötü bir şekil ve görüntü vermemelidir. Bunlara dikkat edilmezse, kadınlar kocalarından nefret ederler ve başkalarına meylederler. Neticede Benî İsrail’in kadınları gibi kötülük ve fuhuşa düşebilirler.
Sirâc’ûl Münîr adlı eserde şöyle geçmektedir: “Aynı şekilde kadınların da temizlik ve süslenmeye önem göstermeleri gerekir. Tâ ki kocaları başkalarına yönelip, kötülüklere düşmesinler.”
Rüyadaki Misvak
Hz. Abdullah İbni Ömer (r.a.)’dan rivâyetle Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ben bir defa rüyamda dişlerimi misvaklıyordum. Yanıma iki kişi geldi. Biri büyük, diğeri küçük boyluydu. Ben misvağı onlardan küçük olanına uzatınca bana, ‘Büyük olana ver’ denildi. Ben de büyük olana verdim.”
Allâhü Te‘âlâ Sevgili Peygamberine misvağın önemini bildirmek için önce uyanık halinde emir verdiği gibi uyku halinde yani rüyasında da ona misvak kullandırılmıştır. Peygamberin rüyaları da vahyin bir kısmıdır.
Misvak ve İman Kuvveti
Misvaka düşkün olmak îmân kuvvetinden, Allâh ve Resulü (s.a.v.)’in emirlerine tazimden dolayıdır.
O hâlde ey kardeşim! Misvaka yapış. Ona devam et. Resûlullâh (s.a.v.)’in sünnetinde sabit ol. Tâ ki âhirette o sünnetin sevabının meyvelerini toplayasın. Çünkü Nebî (s.a.v.)’in her sünneti için cennette özel bir derece vardır. O sünneti işlemedikçe, dereceye ulaşamazsın. İhmalcilerden bazıları: “Efendim bu sünnettir terki caizdir” diyorlar. Ona kıyâmette şöyle denecektir; “Bak bu, cennette bir derecedir. Seni oradan mahrum etmek de caizdir.”(İmam-ı Şa’rani, el-Uhûdü’l-kübrâ, s.68)
Son Nefeste Misvak
Hz. Aişe (r.anhâ) şöyle buyurdu; “Allâh (c.c.)’nun bana olan nimetlerinden biri de şudur: Resûlullâh (s.a.v.) benim evimde, benim sıramın geldiği günde, benim kucağımda irtihâl etti. Ayrıca Allâhü Te‘âlâ irtihâli sırasında benim tükürüğümü onun tükürüğü ile bir araya getirdi. Şöyle ki; yanıma (kardeşim) Abdurrahman geldi. Elinde misvak vardı. Ben Resûlullâh (s.a.v.)’e destek olmuştum (bana yaslanıyordu). Gördüm ki, Resûlullâh (s.a.v.) onun misvakına doğru bakıyor. Ben O’nun misvakı sevdiğini biliyordum. Bundan dolayı, “Onu sana getireyim mi?” diye sordum. Resûlullâh (s.a.v.) başıyla işaret ederek “Evet” dedi. Ben de Abdurrahman’dan misvakı alarak kendisine verdim. Kullanmak istedi ancak misvak sert olduğundan kullanamadı. Ben, “Misvakı yumuşatayım mı?” dedim. Başıyla işaret ederek, “Evet” buyurdu. Nitekim (dişlerimle ezerek) misvakı yumuşattım ve kendisine verdim. Resûlullâh (s.a.v.) misvakı dişleri üzerinde gezdirdi.” (Buhâri)
İrtihâline az bir vakit kala bile zaten tertemiz olan mübarek ağızlarını misvaklayan bir Peygamber (s.a.v.)’in ümmetiyiz.
- Misvakla ilgili hadis-i şeriflerin 135 tanesinin yerleri aşağıda belirtilmiştir.
İmam-ı Buharî, Sahih : Cuma : 9, 8; Vudu : 40, 73, 74; Savm : 25, 27; Mağazi : 83; Fedail : 20; İstizan : 38; Teheccûd: 9; Temenni: 9; Müslim, Sahih: Tahâre : 43, 44, 45, 46, 48, 56; Rüya : 19; Zühd : 70; İmâre : 15; Cum’a: 7; ‘Hal : 219 Ebû Dâvûd, Sünen : Tahâre: 25, 26, 27, 28, 29, 30, 35, 72, 127; Tatavvu : 26; Savm : 26, Eyman: 2; Timîzî, Sünen: Savm : 29; Edeb : 14;-Nikah : 1; Tahâre: 18; Nesâî, Sünen : Kıyâmü’l-leyl : 2, 10, 11, 25, 39, 43; Sehv : 67; Tatbik : 73; Tahâre : 1, 2, 3, 4, 6, 7; Cum’a : 6; Mevahid : 20; İbn Mâce, Sünen: İkâme : 83, 123, Tahâre : 7, 8, 30; Siyam : 17; Ahkâm : 8, 9; Eşribe : 16; İmam-ı Şa’rani, el-Uhûdü’l-kübrâ, s.68; İmam-ı Mâlik, Muvatta Tahâre: 113; Ahmet Bin Hanbel, Müsned: Cilt 1 – 420, 373, 80, 120, 275, 218, 267, 3, 10, 237, 285 II -117, 245, 250, 259, 108, 329 III – 143, 249, 442, 375, 445, 81, 446, 30, 69, 490 IV – 253, 255, 34, 11.6, 409, 417, 264 Cilt 5- 225, 382, 390, 397, 193, 312, 193, 417, 363, 421, 294, 263. Cilt 6- 272, 42, 110, 182, 97, 121, 123, 160, 254, 54, 236, 24, 48, 200, 274, 47, 62, 124, 146, 238, 138, 157, 451.