Hicret-İ Nebevî ile Medîne’nin Fazîletçe En Üstün Hâle Gelmesi

Şairlerin ifadesi ile;

Kudumunla Medine efdal-i arz u sema oldu,

Mukerrem hem muşerref hem munevver pur-ziya oldu,

Nigah-ı iltifatın duş olaldan hak-i payine,

Hakikat “Ka’be-i uşşak” olup kıble-numa oldu.

(Hz. Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.), Ashab-ı

Kiram (r.a.e.), İzmir, Ocak: 1979. 18-23.s.)

Açıklaması:

Ya Resulallah (s.a.v.)!

Kudumunuzla (teşriflerinizle) Medine, yer ve goğun en faziletli, en hayırlı, en şerefli

ve nurlarla dolu bir mekanı oldu. Mubarek nazarlarınız, kademiniz (Mubarek ayaklarınız)

Medine’nin toprağına temas edeliden beri Medine hakikatte aşıkların yonunu tayin

eden kıblesi (pusulası) olmuş ve Kabe’si haline gelmiştir.

Edebiyatta sevgilinin yaşadığı yer aşığın yoneldiği yer olduğu icin burası mecazen kıble olarak telakki edilmiştir.

Burada esasında teşrif eden Hazret-i Peygamber (s.a.v.)’dir ve hicret hadisesine telmih yapılmıştır. Bir sevgili hatta butun sevgililer icin soylenebilecek butun iltifatları cami olan (kapsayan) Sevgililer Sevgilisi, addizatında Habibullah olan Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’dir. Dolayısyla onun şereflendirdiği mekan, mekanların en azizi olacaktır. Nabi’nin ifadesiyle Ravza-ı Nebi, Cenab-ı Hakk’ın Sevgilisi (s.a.v.)’nin bulunduğu yer olup orası aynı zamanda İlahi nazargahtır:

Sakın terk-i edebden, kuy-i mahbub-i Huda’dır bu;

Nazargah-i ilahidir, Makam-ı Mustafa’dır bu.

Şerefu’l-mekan bi’l-mekin sözünden hareketle Medine şehrini bu kadar faziletli kılan Hz. Peygamber  s.a.v.)’in teşrifleridir. Yani Yesrib’i Medine yapan Peygamber (s.a.v.)’in buraya hicretleridir. Orası artık

en faziletli bir yer haline gelmiştir, cunku orası artık bir Peygamber şehridir.