Suheyb (R.A.)’in Hicreti

Süheyb (r.a.), Mekke’de kendi gayretleri ve Allah (c.c.)’nunlütf u keremiyle büyük bir servet elde edip hayli zengin oldu.
Hz. Peygamber (s.a.v.) hicret emrini aldıktan sonra Hz. Ebubekir (r.a.)’i iki veya üç kere Suheyb (r.a.) hazretlerine gönderdi. Fakat Hz. Ebubekir (r.a.), her dönüşünde, “Onu namaz kılarken buldum. Namazını bozdurmak istemedim.” deyince Allah Resulü (s.a.v.): “İsabet etmişsin.” buyurarak Mekke’den yola çıktılar. Suheyb (r.a.), bu durumdan sabahleyin haberdar oldu. Hz. Ebubekir (r.a.)’in zevcesi ÜmmüRumman (r.anhâ) , Suheyb-i Rumi (r.a.)’e:
“Seni burada görüyorum. Halbuki kardeşlerin (Nebi (s.a.v.) ve Hz. Ebubekir (r.a.)) çoktan çıktılar. Sana da azık koymuşlardı.” dedi. Bunun üzerine Suheyb (r.a.) de, hicret için harekete geçti.
Hazırlıklarını yapan Suheyb (r.a.), tam çıkmak üzere iken durumdan haberdar olan Mekke putperestleri buna engel olmak istediler.
İki genci Suheyb (r.a.)’in başına nöbetçi koymuşlar, hicret etmesine fırsat vermiyorlardı. Suheyb (r.a.) o geceyi şöyle anlatmıştır:
“O gece hiç oturmuyor, devamlı ayakta gezeliyordum. Gözcüler ise hiç gözlerini kapatmıyorlardı. Sık sık helaya gidiyordum. Gözcüler birbirlerine:
-İçiniz rahat olsun; Lat ve Uzza, onu karnındakilerle uğraştırıyor, dediler. Benim halimi iyi görmeyerek kaçamaz diye uykuya daldılar. Ben de böylece onlardan sıyrılıp Medine yolunu tuttum.”[1]
HİCRET YOLUNDA HERŞEYİNİ FEDA ETMESİ
Hz. Ali (r.a.)’den sonra, Medine’ye hicret etmek maksadı ileMekke’den yola çıkınca, Mekkelilerden bazıları arkasından yetiştiler ve:
“Sen buraya fakir, hakîr olarak geldin.
Yanımızda erişemeyeceğin kadar bol servete eriştin!
Sonunda da kendinle birlikte servetini de alıp gitmek istiyorsun ha?
Vallahi işte bu olmaz!” dediler.
Süheyb(r.a.) hemen hayvanından yere indi. Ok çantasındaki okları çıkardı ve:
“Ey Kureyşcemaatı! İyi bilirsiniz ki; ben sizin en iyi ok atanlarınızdan birisiyim.
Vallahi, yanımda bulunan ok çantamdaki okların hepsini size atar, sonra da kılıcımı çalarım. Bunlardan birisi elimde bulundukça bana yaklaşamazsınız. Ancak onlar elimden çıktıktan sonra bana istediğinizi yapabilirsiniz.
Size şimdi servetimin yerini gösterir, onu size bırakırsam; yolumu açar, beni serbest bırakır mısınız?” dedi.
Müşrikler:
“Evet!” dediler.
Süheyb(r.a.) servetini onlara bırakarak yoluna devam etti. Rebiülevvel ayının ortalarında Küba’ya gelip Peygamberimiz (s.a.v.)’e kavuştu.[2]
[1]M. Yusuf Kandehlevi, Hadislerle Müslümanlık, c.1 s.319
[2] M. Asım Köksal, İslam Tarihi, c. s.