Hacamat

Kalp – Damar Hastalıkları ve Hacamat

Hacamat yaptıran kişilerde kalp ve damar hastalıklarının daha az görüldüğü yapılan birçok araştırmada ortaya çıkmış, Amerikalı Meyers D. ve arkadaşları tarafından 1997 yılında ‘Heart’ isimli bir dergide yayınlanan araştırmada, açık bir şekilde kan veren insanların kalp ve damar hastalıklarına yakalanma şansının kan vermeyen akranlarına göre çok az olduğu ispatlanmıştır.

Kadınların adet kanaması yolu ile demir kaybettikleri için kadınlardaki düşük demir miktarı yağların oksidasyon hızını yavaşlatmış; böylece damar sertliği (Atheroskleroz) erkeklere göre kadınlarda daha az görülmektedir.

Bilindiği üzere serbest oksijen radikalleri yağların oksidasyonunu sağlamakta, böylece damar sertliği (Atheroskleroz) gelişmektedir. Bu konunun demirle olan ilişkisi nedir? Demir, yağları okside eden bu oksidan moleküllerin üretimini sağlayan Fenton reaksiyonunda yer alır. Yani insan vücudunda ne kadar çok demir varsa o kadar çok zararlı oksidan molekül meydana gelir. Bunun tersine adet kanaması, kan vermek gibi kan kaybına, dolayısıyla demir kaybına yol açan durumlarda ortamda serbest demir azaldığı için oksidasyon da azalır. Bunun net sonucu kişide kalp damar hastalıkları ve diğer birçok hastalığın daha az sıklıkla görülmesidir. Bu hipoteze dayanarak araştırmacılar düzenli olarak kan verenlerin kalp krizi, felç, inme, anjina ve diğer kalp ve damar hastalıklarına yakalanma oranlarının kan vermeyenlere göre çok daha az olduğunu bulmuşlardır. Demirin hastalıklarla olan ilişkisini gösteren çok sayıda çalışma birçok tıp dergisinde (Lancet, Cell, JAMA vb.) yayınlanmıştır.11

11) Klinik Biyokimya Uzmanı Prof. Dr. Necat Yılmaz


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu